serv (1)
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri

Tanım

Rahim aÄŸzı (serviks) kanseri dünyada en yaygın jinekolojik kanserdir ve kadınlarda meme kanserinden sonra en sık tanı alan ikinci kanserdir. Tanı alan hastaların büyük çoğınluÄŸu geliÅŸmekte olan ülkelerde görülmektedir. Rahim aÄŸzı kanserine baÄŸlı ölüm ve bu kanserin görülme sıklığı geliÅŸmiÅŸ ülkelerde tarama programlarının baÅŸarısı sayesinde giderek azalmaktadır. Bu düÅŸüÅŸ büyük oranda 1941 yılında kullanıma giren Papanicolaou smear(pap smear) taramasının rutin hale gelmesi ile saÄŸlanmıştır.

Pap smear testi, ideal bir tarama yönteminin özelliklerine sahiptir, ucuzdur, kolayca uygulanabilir. Bu test, rahim aÄŸzı yüzeyinden sürüntü örneÄŸi alınması iÅŸlemidir. Rahim aÄŸzı kanserinin erken tanısı bakımından çok basit ve duyarlılık seçicilik yönünden de oldukça baÅŸarılı olan bu iÅŸlemin düzenli aralıklarla yapılması rahim aÄŸzı kanserinin erken tanısında önemli bir rol saÄŸlamaktadır Erken tanı rahim aÄŸzı kanserinde ölüm ve kansere baÄŸlı hayat kalitesindeki azalma oranını düÅŸürmek ve yaÅŸam süresini uzatmanın en etkili yoludur. Pap smear testi ile rahim aÄŸzındaki sorunların %90’ı erken dönemde teÅŸhis edilebilmektedir. Erken tanı bu durmlarda tedavi ÅŸansını hemen hemen %100’e çıkarırken, rahim aÄŸzı kanseri ile ilgili ölümleri de %50 azaltmaktadır.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde rahim aÄŸzı kanseri geliÅŸen kadınların yaklaşık üçte ikisi ya hiç taranmamış ya da son 5 yılda hiçbir tarama programından geçmemiÅŸ kadınlardan oluÅŸmaktadır. Rahim aÄŸzı kanseri geliÅŸen kadınlarda ortalama yaÅŸ çok genç denilebilecek kadar düÅŸüktür ve 52 olarak saptanmıştır ve bu hastaların birçoÄŸu 35-39 yaÅŸ ve 60-64 arasında görülmüÅŸtür. Rahim aÄŸzı kanseri için  saptanabilen en önemli risk faktörü HPV(human papilloma virüs)’dir. HPV’nin 100’ün üzerinde türü tanımlanmış olup düÅŸük-orta ve yüksek riskli olan tipler olarak kategorize edilmiÅŸtir. Bu enfeksiyon çok yaygın görülmekle birlikte(yaklaşık %70) çoÄŸu kadın geride herhangi bir enfeksiyon bulgusu kalmadan bu enfeksiyonu kolaylıkla yenebilir. Ancak bazı risk faktörlerine sahip olan kadınlar bunu baÅŸaramazlar ve enfeksiyon kalıcı hale gelebilir ve bu durum rahim aÄŸzı kanserinin bir nedeni olup cinsel yolla bulaÅŸabilen bir hastalık halini alabilir. Rahim aÄŸzı kanserinin uzun kanser öncesi döneminin olması onu tarama programları için ideal hale getirir. Bu nedenle günümüzde rahim aÄŸzı kanseri için rutin bir tarama programı oluÅŸturulmuÅŸ olup erken tanı saÄŸlanabilir.

Kimleri taramak gerekir

Taramanın birincil hedefi, rahim aÄŸzı kanserini önleme amacıyla, rahim aÄŸzının öncü lezyonlarının doÄŸru tespit edilmesi ve tedavisinin zamanında yapılmasıdır .

Rahim aÄŸzı kanserine erken dönemde tanı koyulabilmektedir. Rahim aÄŸzı kanseri öncü evresinin olması, bu dönemde hastaların yakalanabilmesi ve etkin olarak tedavi edilebilmesi bu hastalığa özgü önemli bir özellik olup tarama ve erken tanıya imkan vermektedir Ancak geliÅŸmekte olan ülkelerde rahim aÄŸzı kanseri, düzenli taramaların olmaması nedeniyle hala büyük bir sorun olmayı sürdürmektedir. Rahim aÄŸzı kanserinin erken dönemde tanı alabilmesi ve tedavi edilmesi mümkün olan bir hastalık olması nedeniyle bu konuda yapılacak çalışmalar erken tanı açısından önemlidir

Amerikan Kanser DerneÄŸi’nin (AKD) tarama önerilerine göre; rahim aÄŸzı kanserinin taraması cinsel aktif kadınlarda 21 yaşında baÅŸlamalıdır, 21-29 yaÅŸ aralığındaki kadınlar üç yılda bir Pap test yaptırmalıdır. Bu yaÅŸ grubunda anormal pap test sonucu varsa HPV testi önerilmektedir. 30- 65 yaÅŸ grubundaki kadınlar her 5 yılda bir pap test ve HPV testi yaptırmalıdır.Testin kaç yaşına kadar yapılacağı konusunda bir fikir birliÄŸine varılamamıştır ancak 65 yaÅŸ ve üzerindeki kadınlar, daha önce düzenli rahim aÄŸzı kanser tarama testlerini yaptırmış ve herhangi bir anormal sonuç çıkmamışsa, kanser açısından taranmamalıdır.

Rahmi alınan hastalarda testin yapılması ameliyatın hangi sebeple yapıldığına baÄŸlıdır. EÄŸer rahim tamamen alınmadan rahim aÄŸzı bırakıldıysa tarama mutlaka devam etmelidir. Rahim iyi huylu bir nedenden alındıysa tarama programına devam etmeye gerek yoktur. Rahim alınması eÄŸer rahim aÄŸzı kanseri öncüsü herhangi bir durum nedeniyle yapıldıysa 3 negatif sürüntü elde edilinceye kadar her 4-6 ayda bir, daha sonra da her yıl takip edilmelidir.

Rahim AÄŸzı Kanseri Risk Faktörleri

Birçok kanserde olduÄŸu gibi rahim aÄŸzı kanserinde de neden kesin olarak bilinmemektedir. Aslında tüm kadınlar rahim aÄŸzı yönünden risk altındadırlar. Ancak bireysel risk faktörleri bu riskin artmasına neden olur. Bu risk faktörlerinin çoÄŸu olumsuz saÄŸlık davranışlarıyla yakından iliÅŸkilidir. Ama kadınların çoÄŸu, bu olumsuz davranış ÅŸekillerinin rahim aÄŸzı kanserleri ile doÄŸrudan iliÅŸkisi olduÄŸunu bilmemektedir.

Rahim ağzı kanseri;

1) Yüksek riskli Human Papilloma Virüsler (HPV) : Cinsel yolla bulaÅŸan HPV tiplerinden bir kısmı karsinojeniktir ve rahim aÄŸzı kanseri risk faktörü olarak tip 16-18 kabul edilmektedir.

2) Ä°lk cinsel iliÅŸkinin genç yaÅŸta olması,

3) Sigara kullanımı: Sigara kullanan kadınlarda sigara kullanmayan kadınlara oranla rahim aÄŸzı kanseri açısından iki kat artmış risk bulunmaktadır.

4) Yüksek kilo

5) Çok sayıda çocuk doÄŸurma: Üç ve üzeri doÄŸum, doÄŸum travmaları, hormonal deÄŸiÅŸim, immünosupresyon deÄŸiÅŸimlere neden olarak rahim aÄŸzı kanserine yol açabilmektedir.

6) Sosyoekonomik düzeyin düÅŸük olması: GeliÅŸmekte olan ülkelerde rahim aÄŸzı kanserlerinin görülmesi düÅŸük sosyo-ekonomik durumla iliÅŸkili olduÄŸu, bu nedenle hastalığın gelir düzeyi düÅŸük kadınlarda daha fazla görüldüÄŸü bildirilmektedir.

7) Çok eÅŸli yaÅŸam tarzı ve eÅŸin çok eÅŸli yaÅŸam tarzını benimsemiÅŸ olan kadınlar

8) DoÄŸum Kontrol Hapları: 5 yıldan uzun süre doÄŸum kontrol hapı kullanan kadınlarda rahim aÄŸzı kanseri riski artmaktadır.

9) Beslenme ve Diyet Alışkanlıkları: Bazı çalışmalar vitamin ve minerallerin rahim aÄŸzı kanseri riskini azalttığını göstermekle birlikte bu henüz kanıtlanmamıştır.

10)  Cinsel Yolla BulaÅŸan Hastalıklar: Cinsel yolla bulaÅŸan hastalıklar rahim aÄŸzı kanseri nedenleri arasında ilk düÅŸünülen ve araÅŸtırılan faktör olmuÅŸtur. Klamidya, trikomanas vajinalis, genital herpes enfeksiyonları yüksek tipli HPV tiplerinin kanser yapıcı etkisini güçlendirebilir.

11) Kötü Genital Hijyen Alışkanlığı: Menstürasyon ve perine hijyeninin yeterli ve doÄŸru biçimde uygulanmaması rahim aÄŸzı kanserine yol açabilmektedir. Vajinal duÅŸ sıvı bir solüsyonla veya çoÄŸu zaman su ile vajinanın temizlenmesidir. Vajinal duÅŸ kadınlarda pelvik inflamatuar hastalık, dış gebelik, fertilitede azalma, bakterial vaginozis, cinsel yolla bulaÅŸan infeksiyonlara yakalanma olasılığını ve rahim aÄŸzı kanseri riskini artırmaktadır.

12) DiÄŸer Risk Faktörleri: Bireyin önceden baÅŸka kanser tanısı alması, anne ya da kız kardeÅŸinde rahim aÄŸzı kanseri olması, diÄŸer risk faktörleri arasında sayılmaktadır

Rahim Ağzı Kanseri Belirti ve Bulguları

Rahim aÄŸzı kanserinin öncesi lezyonlar genellikle bulgu vermemektedir. Hücreler kansere dönüÅŸünce ve rahim aÄŸzının derin kısımlarına ya da komÅŸu organlara yayılım olduÄŸunda bulgular baÅŸlamaktadır. Jinekolojik kanserlerin tedavisinde baÅŸarı hastalığın evrelerine göre deÄŸiÅŸmektedir. Bu evrelerin sınıflanmasında kiÅŸide var olan belirtiler oldukça önemlidir. Rahim aÄŸzı kanserinde görülen belirtiler aÅŸağıda yer almaktadır.

1) Vajinal yoldan alışılmadık akıntının olması, artmış vajinal akıntı olması, bu akıntının bazen kan içermesi

2) Anormal vajinal kanama

3) Cinsel ilişki sonrası kanama

4) Menopoz sonrası kanama

5) Periyodlar arasında lekelenme ve kanama

6) Adet kanamalarının uzun sürmesi ve normalden daha ağır geçmesi

7) Pelvik muayene sonrası kanama

8) Cinsel ilişki sırasında ağrı olması

9) Ä°leri evrelerde kötü kokulu vajinal akıntı

10) Bel ve kasık ağrısı

11) Anemi

12) Kilo kaybı

13) Ä°drar yapmada güçlük

14) Bacak ödemi

Rahim Ağzı Kanserinden Korunma

Ülkemizde oldukça yaygın görülen jinekolojik kanserlerin kadın saÄŸlığı üzerindeki olumsuz etkileri çok boyutludur. Buna raÄŸmen, jinekolojik kanserlerin tanı ve tedavisindeki geliÅŸmeler, bu gruptaki hastaların yaÅŸam süresini uzatarak kaliteli yaÅŸam beklentisini artırmıştır.

Günümüzde kanserli hastaya yaklaşım, erken tanının önemini kavramaktan baÅŸlayarak hastalığı kabullenme, öz bakım gücünü geliÅŸtirerek kronik hastalıklarda olduÄŸu gibi onunla yaÅŸamını sürdürme becerisini geliÅŸtirme ve yaÅŸamın son döneminde, terminal hasta bakımına kadar uzanan çok geniÅŸ bir yelpaze içinde ele alınmaktadır.

Korunma, rahim aÄŸzı kanserinin tamamen dünyadan silinmesi için anahtar stratejidir. Rahim aÄŸzı kanserinden korunmada kansere neden olduÄŸu düÅŸünülen faktörlerin bilinmesi, alınacak önlemler açısından önemlidir.

Rahim Ağzı Kanserinde Tedavi

Rahim aÄŸzı kanserinde tedavi seçimi, rahim aÄŸzındaki öncü lezyonun derecesine, hastanın yaşına ve genel saÄŸlık düzeyine göre deÄŸiÅŸmektedir.

Tedavi seçiminde dikkat edilmesi gereken 2 nokta vardır. Birincisi kür saÄŸlama oranı daha yüksek olan tedavinin uygulanması ve ikincisi uygulanacak tedavinin saÄŸ kalım ve yaÅŸam kalitesi üzerine daha etkili olmasıdır. Öncül lezyonlarda elektrokoagülasyon, kriyoterapi, invaziv lezyonlarda ise radyoterapi, kemo-radyoterapi, cerrahi tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Üreme saÄŸlığı dışında olan veya çocuk doÄŸurmak istemeyen kadınlar için rahmin tamamen alınması (total histerektomi) en kesin tedavi ÅŸeklidir.

Op Dr Kerem OÄžUZ

Kadın Hastalıkalrı ve Doğum Uzmanı

 

  • Gönderiyi PaylaÅŸ