myom
Myom, Adenomyoz Adenomyom. Her Biri Farklı Hastalık!

Myom, Adenomyoz Adenomyom.

Harften Kelime Türetmece mi? Hayır Her Biri Farklı Hastalık!

Kadın hastalıklarında rahime ait en sık görülen hastalıklar -ki oldukça sık duyuyoruz- Myom, Adenomyoz ve Adenomyom'dur. Bunların her biri farklı bir hastalıktır. Çok sık karıştırılabilir ve aslına bakarsanız sıkça birlikte de bulunabilirler.

Bu yazımda sizlere bu hastalıkların yani myom, adenomyoz ve adenomyomun ne olduÄŸunu, farklarını anlatmaya çalışacağım. Ancak tedavi detaylarını anlatmayacağım.

Ama bu farklı hastalıklara geçmeden önce rahimi tıp dilindeki adıyla uterusu biraz tanıyalım:

Rahim (uterus), diÅŸi üreme organlarının oldukça önemli bir parçasıdır. Rahim (uterus), anne karnında bebeÄŸin tutunduÄŸu, beslenip büyüdüÄŸü, kasılmalar ile doÄŸumu saÄŸlayan bir organdır. Hormonlara duyarlı bir orandır. Rahimin bir ağız kısmı (rahimaÄŸzı, serviks) ve bir de gövde (corpus) kısmı bulunur. köÅŸelerinden her iki tarafta birer tane olan tüpler uzanır. Yine köÅŸelerine her iki tarafta birer sap ile yumurtalıklar asılıdır.

 

Rahimin katmanları ise üç tanedir; en içte -potansiyel boÅŸluÄŸu çevreleyen rahim iç zarı (endometrium) bulunur. MuhteÅŸem bir dokudur, her ay adetle birlikte atılır, hormonların -temelde östrojen ve progesteron - etkisiyle kalınlaşır, farklılaşır adeta bebek gelirse diye hazırlık yapar. EÄŸer gebelik yok ise hormonların azalmasıyla birlikte atılır. Bunu çevreleyen rahim dokusu, rahimin en güçlü kısmı olan kas dokusudur (myometrium). Gövde kısmında yoÄŸun, rahimaÄŸzı kısmında daha azdır. Rahimin kası düz kastır. DoÄŸumda kasılmalar ile bebeÄŸin doÄŸmasını saÄŸlar. Rahim (uterus) kası dışındaki (yani aslında karnımızın içinden baktığımızda fark edilen kısım) incecik bir parlak bir örtü olan zarımsı dokudur ki biz bu organın üstünü örten zara tıpta visceral periton diyoruz.

 

Rahimin katmanlarını gözden geçirdikten sonra gelelim rahimin bu 3 farklı hastalığına...

 

Myom (leiomyom, fibroid): Rahim kasından (düz kas) köken alan iyi huylu bir urdur. Aslında mikroskop ile incelendiÄŸinde düzgün sıralanmamış, çapraşık kas liflerinden oluÅŸan bir yumak görünür. Hekim gözüyle önemli özelliÄŸi sınırlı bir yapıda olmasıdır. Aslında kapsül denilen bu sınırı zahiri bir kapsüldür; myomun çevredeki normal kas dokusuna baskı yapması ile bir sınır oluÅŸturmasından meydana gelir. Rahimin faklı yerlerinde görülebilir; rahim iç zarına yakın ve iç boÅŸluÄŸuna kabartı halinde (submüköz), sadece kas tabakasında gömülmüÅŸ gibi duran (intramural), rahimin üstünü örten ince zarın altında (subseröz), ve diÄŸer farklı yerleÅŸimlerde bulunabilir. Neden olduÄŸu bilinmemektedir (açıklamaya yönelik bir sürü fikir ileri sürülmüÅŸ olsa da!). Üreme çağındaki kadınlarda ortalama %25 civarında (hatta 40 yaÅŸ ve ötesinde %70ler civarında!) görülmektedir.

 

Myomların tanısında ultrason çok büyük yardımcıdır. Ancak bazen iç yapısındaki deÄŸiÅŸmeler (örneÄŸin kalsiyum çökmesi vb) nedeniyle ultrasonda tereddüt yaÅŸanırsa manyetik rezonans görüntüleme yani MRI (veya MR) istenebilir. Tanıda kan testinin yeri yoktur. Myomların KESÄ°N tanısı ameliyatta alınan myomun patolojik olarak incelenmesine dayanır. Yukarıda sözünü ettiÄŸim "kas liflerinin çapraşık yerleÅŸmesi"ni mikroskopta saptamak tanı koydurucudur. Elbette çıkarılan myomun özelliklerinin yerleÅŸim yerinin patologa bildirilmesi tanı için uygun olur.

 

Myomlar her zaman müdahale gerektirmez, eÄŸer aşırı kanama yaparsa, aÄŸrı veya çevre organlara bası ÅŸikayetleri yaparsa, aşırı büyükse veya takipte birden büyümesi saptanırsa ameliyat önerilebilir. Ä°laç tedavisi maalesef bulunmamaktadır, ilaç ile sadece bir miktar küçülmesi ve kanlanmasının azaltılması saÄŸlanmaya çalışılır. Bu, bazı olgularda, ameliyat öncesinde yapılarak ameliyatın daha az kanamalı geçmesini teminde genellikle tercih edilir.

 

Adenomyoz (Adenomyozis): Rahim iç zarı (endometrium) hücrelerinin adacıklar halinde rahim kası içinde bulunması durumudur. Bu tanım itibariyle adenomyoz, endometriozisin "akrabası" gibi görülebilir, yani her iki hastalıkta da "rahim iç zarının olması gerektiÄŸi yerin dışında yerleÅŸmesi" söz konusudur. Yine neden olduÄŸunu tam bilmediÄŸimiz bir hastalıktır.

Adenomyozlu olguların yaklaşık 1/3'ünde hiç bir yakınma olmazken, kalan hastalarda "aşırı kanama" ve/veya "yoÄŸun kasık aÄŸrıları" söz konusu olmaktadır. Bazen gebelik kayıpları veya gebe kalmada zorluklar olabilir.

Adenomyoz tanısında ultrason ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) yardımcıdır. Hatta son yıllarda ultrasonda "tanı kriterleri" tanımlanmıştır. Ancak yine de kesin tanı patolojik inceleme ile olabilmektedir. Mikroskop ile "rahimiçi zarı (endometrium) adacıklarının rahim kası içinde yerleÅŸtiÄŸi"nin saptanması KESÄ°N tanı anlamına gelir.

 

Adenomyozun da nedeni bilinmediÄŸi için tedavisi yakınmalara yöneliktir. Kanama için ilaç (hap veya ilaçlı spiral, bazen baskılama iÄŸnesi ile) geçici olarak yakınmalar durdurulmaya çalışılır. Cerrahi tedavi yani ameliyat ile de çözüm bazı olgularda saÄŸlanmaya çalışılabilir.

 

Adenomyom: Ä°ÅŸte tam bu tanı yukarıdaki iki hastalığın karışımıdır; yani myom mevcuttur ama içerisinde rahim iç zarı hücreleri de öbekler halinde bulunmaktadır. Ne kadar garip deÄŸil mi? Neden olur? Bilemiyoruz yine...

Yakınmalar, myom ve adenomyozun karışımı; genellikle ağrı ve kanama.

Adenomyom, myomun getirdiÄŸi sınırlılık nedeniyle gerekli görülürse ameliyat ile çıkarılabilir. Ä°laçlar genel olarak etkisizdir, ancak ameliyat öncesinde baskılama iÄŸneleri kullanılabilir.

 

Önceki yazılarıma göre daha teknik bu yazıyı neden yazdım? Yakın zamanda adenomyoz olan bir hastamız nedeniyle elbette. Aradaki farklar ne kadar önemli? teknik detayı bilince tedavi yaklaşımlarını ve çıkan patoloji sonucunu anlatmak ve anlamak daha kolay. Bu konu ile ilgili soru ve görüÅŸlerinizi bizlerle paylaşırsanız sevinirim.

 

Sağlıkla, mutlulukla ve sevgiyle kalın.

Prof. Dr. Ümit Ä°nceboz

 

  • Gönderiyi PaylaÅŸ