58222e8267b0a91b387dc275
Meme Kanseri ve “TOMOSENTEZ DİJİTAL MAMMOGRAFİ”

Meme Kanseri, kadınlarda en sık görülen kanserdir. Tüm dünyada ortalama 8-10 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır.

Boyutu 1 cm. ve daha küçük olan, elle yapılan muayene sırasından hissedilemeyen kansere erken evre meme kanseri adı verilir.

Erken evre meme kanserleri mamografik taramalar sayesinde saptanabilmektedir.

Tarama amaçlı mamografi hiçbir şikayeti olmayan 40 yaş üstü hanımlara,  düzenli olarak yapılan mammografik incelemedir. Genel kabul gören öneri incelemesinin yılda bir kez yapılmasıdır.

Meme kanserinin erken evrede ortaya çıkarılması ile meme kanserine bağlı ölüm oranlarında %20-30 oranında azalma olduğu bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.

Tüm ilerlemelere rağmen, meme kanserlerinin tamamı, mamografik inceleme ile saptanamamaktadır (ortalama % 10). Bu durumu belirleyen 3 etken vardır:

  1. Meme dokusu, süt bezleri, süt kanalları ve bunların arasındaki bağ ve destek dokularından oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Bazı hanımlarda bu dokular oldukça sıkı ve yoğundur. Bu tip memelerde kanser, normal dokuda saklanabilmekte ve standart mamografik incelemede ortaya çıkmamaktadır.
  2. Tümörün yapısı, bazı tümörler meme dokusu içerisinde herhangi bir bozukluğa neden olmadan ilerleyebilmektedir. Hatta bazı olgularda meme dokusu içerisinde tümör yokken, koltuk altı lenf bezlerine yayılım saptanabilmektedir (occult cancer).
  3. Teknik faktörler, mamografi çekimindeki pozisyon ve X ışını kalitesi en iyi düzeyde olmaz ise bazı tümörler görülemez.

Mammografi:

1960 yıllardan günümüze kadar ulaşmış çok önemli bir radyolojik yöntemdir. Halen meme kanseri tanısında en üstün yöntem olarak varlığını sürdürmekte ve üzerinde sürekli teknolojik gelişemeler yapılmaktadır.

Temel prensip “meme dokusunun iki plaka arasında kısmen sıkıştırılması ve X ışını kullanılarak bir röntgen filmi elde edilmesi” dir. Tüm teknolojik gelişmelere

rağmen bu prensip değişmemiş olduğu için günlük pratikte çok eski mamografi cihazları dahi halen kullanılabilmektedir. Dijital teknolojideki gelişmeler ise daha düşük radyasyonlu, daha konforlu ve daha detaylı inceleme ortamı sağlanmıştır. Bu dijital sistemlerde uygulamaya geçiş tarihine göre CR-dijital, FF-dijital ve Tomosentez- dijital mamografidir.

Kişinin meme yapısı, tümör saptanması açısından kolay veya zor olabilir.  Meme tümörünün yapısıda kolay görülen veya saklanan özellikte olabilir. Ancak bu yapısal özellikleri değiştirebilmemiz mümkün olmadığına göre, erken tanıda biz hekimlere düşen en önemli görev en yüksek standartta mammografik inceleme yapmaktadır;  

  1. En iyi cihaz (mümkün olan en ileri teknoloji ve en düşük doz)
  2. En iyi pozisyonlama (deneyimli radyoloji taknisyeni)
  3. En iyi yorumlama (deneyimli radyoloji uzmanı)

Bu 3 faktörden herhangi birinin eksik olması tanıda gecikmelere neden olmaktadır.

Dijital TOMOSENTEZ Mammografi

Standart mamografide incelemeler 2 boyutludur. Yani düz bir röntgen filminde olduğu gibi. Bu durumda normal dokular üst üste binmiş olarak filme yansır. Bu dokular arasından kanser şüpheli görüntüler aranır.  Bu sebepledir ki filmi değerlendirirken radyologun tecrübeli olması beklenir. Üst üste binen dokular tümörü saklayabildiği gibi tam tersine üst üste binmiş dokular tümör benzeri görüntülere neden olabilir.

Mamografi cihazlarında yapılan tüm teknolojik gelişmeler ve yenilikler hep daha iyi görüntü elde edilmesi için olmuştur. Eski tip film-screen analog mammogramlardan  CR-dijital ve tam alan dijital (FFDM) mammogramlara geçilmiş  görüntü kalitesinde önemli ilerlemeler katedilmiştir.

Ancak ilk kez Dijital Tomosentez Mamografi ile görüntüleme 3 boyutlu olarak yapılmaya başlanmıştır. Bu sayede dokuların üst üste binmesinden kaynaklanan sorunlar giderilmiştir.  Yalancı tümör görüntülerinin ortadan kalkmasına bağlı gereksiz ara kontroller ve hatta biyopsi sayıları azalmıştır.

Standart mamografilerden farklı olarak TOMOSENTEZ incelemede  cihazın X ışın tüpü hareket etmekte ve  meme dokusundan 1 mm kalınlığında kesitsel görüntüler elde edilmektedir. Her memeden 60-80 adet görüntü ortaya çıkmaktadır. Milimetrik tümör tanıları konulabilmektedir.

Tüm dijital sistemlerin genel mammografi uygulamasına getirdiği bir diğer önemli yenilik arşivlemedeki üstünlüğüdür.  Kolayca saklanabilen, istendiği kadar çoğaltılabilen görüntüler sayesinde bir kişinin yılık düzenli takibi ve bu sayede erken tanısı mümkün olabilmektedir.

Tüm dünyada ve  ülkemizde de giderek artan sayıda kullanılmaya başlanan Dijital Tomosentez  Mamografi, İzmir’de de Lamed Görüntüleme merkezinde bulunmaktadır. Nisan 2012 de hizmet vermeye başlayan cihaz, halen İzmir ‘in ilk ve tek Dijital Tomosentez Mamografi sistemidir.

 

Dr. Feray Özgür Saraçoğlu / Radyoloji Uzmanı

 

  • Gönderiyi Paylaş