shutterstock_282536309
Depresyonun Anne ve BebeÄŸe Etkisi

Gebelik, bir kadının miladı olarak düÅŸünülebilir. Gebelik döneminde meydana gelen hormonal ve iÅŸlevsel tüm deÄŸiÅŸimler anne adayının ruhsal alanına da yansır. Gebelik, fizyolojik bir olay olmanın yanı sıra kadınlarda stres yaratan bir durum olabilmekte ve psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir.

Gebelik döneminde annenin duygu durumu bebeÄŸi oldukça etkiler. Anne adayı mutsuz, isteksiz, günlük rutini bozulmuÅŸ, sürekli aÄŸlayan bir birey haline dönüÅŸtüÄŸünde bebek stres altında olacaktır. Ä°yi bir duygu durumla, eÅŸinin ve ailesinin desteÄŸini almış bir gebe, keyifli bir gebelik dönemi geçirirken mutlu, rahat bir bebek dünyaya getirebilir.

Gebelik haberi anne adaylarının çok büyük bir kısmında sevinç, coÅŸku ve heyecanla karşılanan bir durumdur. Bu kadar olumlu duygunun yanı sıra bu duygularla taban tabana zıt olan korku, endiÅŸe gibi olumsuz duygulanımları da içinde barındırabilmektedir. Gebelik dönemi birçok hormonal deÄŸiÅŸikliÄŸi içerdiÄŸinden duygu durumundaki bu dalgalanmalara sebep olabilmektedir. 

DoÄŸumla birlikte ilk bir yıl hayatını birbirine bağımlı olarak geçiren anne-bebek iliÅŸkisinde anne, yer yer yetemediÄŸine dair suçluluk hissedebilir. Sürekli bebekle zaman geçiren anne öfkeli/tahammülsüz olabilir ve bebeÄŸine zarar verdiÄŸi inancı oluÅŸabilir. Bu durum suçluluk hissini, suçluluk hissi de depresif duyguları tetikler.

Duygularımızın, gebelik döneminde olduÄŸu kadar doÄŸum sonrasında da bedenimizi yönetebildiÄŸini, olumsuz duyguların süt miktarını azalttığını söyleyebiliriz. BebeÄŸe yetemediÄŸini düÅŸünen annenin çevre desteÄŸine ihtiyacı olduÄŸu dönemler sık sık olur. Özellikle doÄŸumun hemen sonrası büyük anne ve babaların, yakın akrabaların birinci önceliÄŸi ev düzenine destek olmak ve anne ile bebeÄŸi uyum sürecinde baÅŸ baÅŸa bırakabilmektir. Taze anneye en büyük destek ise eÅŸinden gelmelidir. Anneyi ara ara yürüyüÅŸlere çıkarmak, karı-kocalık iliÅŸkisinin var olduÄŸunu hatırlatmak anne için büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır.

Kadında oluÅŸabilen fiziksel deÄŸiÅŸiklikler, kilo artışı, davranışlarda yavaÅŸlama, beslenme düzeninde yasaklı besinlerin oluÅŸu, kıyafetlerinin üstüne olmaması, erkenden uykusunun gelebilmesi kadın tarafından kayıp olarak algılanabilmektedir. Kaybın diÄŸer adı ise depresyondur.

Depresyon toplum içindeki en popüler tanılardan biridir. Kendini mutsuz, üzgün hisseden bir birey kendine depresyondayım diye tanı koyabilir. Oysaki depresyon, tıbbi bir terim olup yine tıbbi ve psikolojik müdahale gerektirebilir.

Depresyon psikolojik bir problem olmasının yanında anne adayına fizyolojik sorunlarda oluÅŸturabilmektedir. Gebelik döneminde olumsuz ruhsal duygulanımlar bulantıya, baÅŸ aÄŸrısına, tansiyon sorunlarına, kas aÄŸrılarına sebep olabilmekte bununla beraber kanama ve erken doÄŸum riskini arttırabilmektedir.

Gebelik Döneminde Depresyonu Tetikleyen Faktörler;

  • Genetik faktörler,
  • Gebelikte oluÅŸan veya kronik hastalıklar,
  • DüÅŸük tehlikesi,
  • GebeliÄŸin planlanmamış olması,
  • Stresli yaÅŸam olayları,
  • Evlilik veya iliÅŸki sorunları,
  • GeçmiÅŸte depresyon öyküsünün olması,
  • Ekonomik zorluklar,
  • Alkol, sigara ve madde kullanımının olması ÅŸeklinde sıralanabilir.

Annenin içinde bulunduÄŸu duygudurum bebeÄŸi de bir o kadar etkilemektedir. Annede depresyonun devam etmesi, anne ile bebek arasında kurulan iliÅŸkiyi, taze annenin ebeveyn rolüne adapte olmasını olumsuz etkileyebildiÄŸi gibi annenin ve bebeÄŸin bakımında sorunlar yaÅŸanmasına sebep olabilir. Tüm bu sorunlar bebeklerin, hem fiziksel hem de biliÅŸsel geliÅŸiminde gecikmelerin olmasına aynı zamanda uyku ve beslenme problemlerine, davranış bozukluklarına da yol açabilmektedir. Ayrıca yapılan araÅŸtırmalar bu bebeklerin diÄŸerlerine göre daha az aktif, çevreyle daha az ilgili ve sıklıkla huzursuz olduÄŸunu göstermektedir.

Peki gebelik haberini yeni alan anne adaylarının ve doğum yapan annelerin yapması gerekenler nedir?

Gebelik haberini yeni alan anne adayı, bu mutluluÄŸunu onu destekleyecek bireylerle paylaÅŸtıktan sonra, günlük rutin hayatına devam etmeyi hedefleyebilir. Ä°ÅŸine gidebilir, arkadaÅŸ görüÅŸmelerine katılabilir (tabii ki bu öneriler risksiz gebelikler için). GebeliÄŸin 1., 2. ve 3. evrelerinin özelliklerini bilip, bedeninden beklentisini ona göre ayarlayabilirler. Baba adayı ile bebekle ilgili ortak kararlar alarak, bu kararları aile büyükleri ile paylaÅŸabilirler.

DoÄŸum sonrası ise ilk 40 gün lohusalık dönemi olarak geçebilmektedir. Annenin enfeksiyona en çok açık olduÄŸu dönemdir ve anne kendini korumalıdır. Bedeni enfeksiyona açık olduÄŸu kadar psikolojisi de bir o kadar hassastır. Alıngan, öfkeli, tahammülsüz olabilir. Yakın çevrenin toleransı, desteÄŸi anne için büyük önem taşımaktadır.

Gebelik döneminde depresyon çok sık karşılaşılan bir durumdur. Amerikan Kadın DoÄŸum ve Hastalıkları DerneÄŸi’ne göre; kadınların %14-23’ü gebelik boyunca depresif belirtilerle mücadele etmektedir. Ancak hamilelerde çoÄŸu zaman depresyon belirtileri hormonal deÄŸiÅŸikliklere baÄŸlanır ve hamile birey doÄŸru tedaviye yönlendirilemeyebilir. Depresyonun hastalık olarak kabul edilmesi için aÅŸağıdaki belirtilerin dokuzundan en az beÅŸinin, kiÅŸide en az iki hafta görülüp, kiÅŸinin iÅŸlevselliÄŸini bozması gerekir.

            1.Hemen her gün  süren depresif duygu (üzüntü-boÅŸluk hissi)

            2.Hemen her gün ilgi ve istekte azalma

            3.Önemli derecede kilo artışı/azalması

            4.Uykusuzluk ya da aşırı uyuma

            5.Davranışlarda aşırı artma ya da gerileme

            6.Yorgunluk-Bitkinlik-Enerji kaybı

            7.DeÄŸersizlik-Suçluluk hissi

            8.Kararsızlık

            9.Yineleyen ölüm düÅŸünceleri

KiÅŸide bu maddelerden en az 5’i iki haftadan daha uzun sürmesi depresyonun varlığını düÅŸündürmektedir.

Gebelikte ve Lohusalıkta Depresyon Tedavi Edilebilir Mi?

Depresyon doÄŸum öncesinde de doÄŸum sonrasında da tedavi edilebilen bir bozukluktur. Hamilelik ve doÄŸum sonrası dönemde depresyon yaygın olarak psikoterapi ve ilaç tedavisi ile tedavi edilir. Depresyon düzeyi tedavinin ÅŸeklinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Hafif ve orta düzey depresyonda sıklıkla tek başına psikoterapi yeterli olmaktadır.

Depresyonun anne ve bebeÄŸe etki edebileceÄŸi unutulmamalıdır. Bu sebeple depresif belirtilerin görülmesi durumunda bir uzmandan yardım almak anne ve bebek için oldukça faydalı olacaktır.

 

  • Gönderiyi PaylaÅŸ