blog image
Azmin Zaferi Kucağımda

Sen bir topraksın. Ne kadar saÄŸlıklı, sıhhatli, verimli bir toprak olursan elindeki çiçeÄŸe o kadar güzel bakarsın"

Nur Turcan ve eÅŸi Tayfur Bey 15 yıl önce evlenmiÅŸ Üç çocuk kaybından sonra hiç umudunu, azmini kaybetmediÄŸini dile getiren Nur hanım “Azmin Zaferi Kucağımda” diyor

 

 

Hikayenin tamamını annemizle yapmış olduÄŸumuz röporajı aÅŸağıda okuyabilirsiniz

 

Devamını Oku

Sizi tanıyabilir miyiz?

35 yaşındayım. Eşim ile birlikte Akaryakıt ve madeni yağ taşımacılığı yapıyoruz. 15 yıllık evliyiz.

Çocuk sahibi olmak için doktora ne zaman baÅŸvurdunuz?

Evliliğimizin altıncı ayında kendiliğimden hamile kaldım..

Ä°renbe’yle tanışmanız nasıl oldu?

Ä°renbe ile tanışmamız 1996 yılında oldu, yani 11 yıldır Ä°renbe ile birlikteyim. Çok sevdiÄŸim Dr Zeliha hanımın tavsiyesi ile ilk olarak Nurettin Bey ile görüÅŸtük.

Nur Hanım, Ä°renbe’ye gelmeden önceki aÅŸamaları bizimle paylaşır mısınız?

Benim Ä°renbe’ye gelmeden önce iki bebek kaybım oldu. EvliliÄŸimin altınca ayında ilk bebeÄŸime hamile kaldım. Ä°lk bebeÄŸimde hiçbir ÅŸey anlamamıştık, çok küçüktü, dört ya da altı haftalıktı doÄŸmadan düÅŸükle kaybettim. Arkasından bir altı ay falan dinlenme döneminden sonra çocuk düÅŸün dediler. 6 ay dinlendikten sonra biz bir doktorun kapısını çaldık. Durumumuzu anlattık. Ne yapmamız gerektiÄŸini sorduk. Hiçbir ÅŸeye gerek olmadığını, hamile kaldıktan sonra bakılabileceÄŸini söylediler.

1 ya da 2 ay sonra da tekrar hamile kaldım. Hamilelikten sonra düzenli olarak kontrollerime gittim, tahlillerimi yaptırdım. Normal doÄŸum tarihimize yakın bir gün doktor bebeÄŸin kalp atışları zayıflamaya baÅŸladı, bebeÄŸi alalım dedi. Hemen yarın diye devam etti. Ertesi sabah özel bir hastaneye ailecek gittik. DoÄŸum esnasında her ÅŸey çok iyi çok yolunda gidiyor derken bir anda aman Allah’ım nasıl olur dedi doktor. Ne oldu dedim. Bu arada bebekte aÄŸlama falan da yok. Ben bebeÄŸi gördükten sonra aÄŸlamaya baÅŸladım. Bu arada eÅŸime, bebeÄŸi acilen üniversite hastanesine götürün dediler. Normalde bebek aÄŸlayınca ne yapılır, pış pış sırtına vurulur. EÅŸim de öyle yapmış aÄŸladığında. Ama omuriliÄŸi açık olduÄŸu için alınıp acilen ameliyata girmesi gerekiyormuÅŸ. Üniversitede önce çocuk cerrahisine, sonra nöroÅŸirurjiye götürülmesi söylenmiÅŸ. Ä°ki saat içinde müdahale edilmesi gerekiyormuÅŸ. NöroÅŸirurji bölümünde çocuÄŸun çiÅŸini tutamayabileceÄŸi, kafasını tutamayabileceÄŸi söylenmiÅŸ. EÅŸim tabii beyninden vurulmuÅŸa dönmüÅŸ. Bu arada ben nasılım onu bilmiyor, aklı bir yandan da bende.  Ne gerekiyorsa hemen yapın demiÅŸ. Sekiz saat ameliyatta kalmış. Ertesi gün hastaneye bebeÄŸi görmeye gittim. Üstü başı giydirilmiÅŸ gayet normal gözüküyor. 5 ay boyunca hastanede yattık. Bir sandalye başında kızımızı bekledik. O beÅŸ ay boyunca omuriliÄŸindeki açıklık için ve baÅŸtaki büyüme için hidrosefali tedavisi yapıldı. Doktorlar ümit vermese bile insan vazgeçemiyor. YapabileceÄŸinin en iyisini yapmak istiyor. Ama gerçek anlamda hiçbir ÅŸey yapamadık. Özellikle Tahir doÄŸduktan sonra bazen düÅŸünüyorum da o kızımız beÅŸ ay yaÅŸadı diyorduk ya, aslında hiç yaÅŸamamış. AÄŸlamadı, gülmedi.

Onun arkasından iÅŸte 96 yılıydı Ä°renbe’ye gittim, kısa bir süre sonra üçüncü bebeÄŸime hamile kaldım. Yine normal muayene kontrollerim için gittiÄŸimde gebeliÄŸimin 12.haftasıydı, Refik bey uzun bir ultrason muayenesi yaptı, bir gariplik olduÄŸunu anladım, o an Nurettin bey ve diÄŸer doktorlar hepsi birlikte ultrason görüntülerine baktılar. Kendi aralarında konuÅŸmaya baÅŸladılar, ben aÄŸlamaya baÅŸladım, Nurettin bey döndü kaç yaşındasın Nur dedi,  26 yaşındayım dedim. Nurettin Bey daha çok çocuÄŸun olur üzülme dedi. Ben zaten anlamıştım, bebeÄŸin alınması ve mutlaka incelenmesini söylediler. O ara Refik Bey aynı zamanda SSK Tepecik Hastanesinde çalışıyor. Hastanede yapalım dediler. Bir hafta suni sancı yapıldı ve bir sürü zor aÅŸamalardan geçtim ve sonuç aynı: omurilik açıklığı. Daha sonraki araÅŸtırmalarımda öÄŸrendiÄŸime göre 12.haftada bu teÅŸhisin konulması çok zormuÅŸ, o zamanlar ultrasonlar bu kadar geliÅŸmemiÅŸ, yani sadece Refik Beyin gözlemiyle fark edildi hatta hastanede bile konuÅŸulmuÅŸtu. YaÅŸanacakmış diyorum bazen, ama bu aÅŸamalarda Refik bey hep yanımda ve çok destek oldu.  Bilgili doktor bulmak kolay ama ilgili doktor bulmak zor.

Tekrar denemeye ne zaman karar verdiniz?

10 yıl ara verdim. Ama bu arada hamile de kalamadım. Bu on yıl içerisinde kendimi iÅŸe kaptırmışım sabah altı, akÅŸam onlara kadar çalışıyorum. Ama hep aklımın bir kenarında çocuk sahibi olma isteÄŸi var. 96–97–98–2000 derken 2005’te artık “Bu hayat bana yetmiyor” dedim, ama eÅŸim çok korkuyordu ve “3 tane kaybettik, yine aynı ÅŸey olacak, bak ÅŸimdi zaten çocuk da olmuyor, üstüne gitme, bak Allah sana bir yol gösterdi, vermediÄŸine göre vardır bir bildiÄŸi” diyor.

2005 yılında tekrar Ä°renbe’nin kapısını çaldık. Ben hemen Refik beye “Tüp Bebek yapalım” dedim. “Hayır, niye yapalım senin üç tane gebeliÄŸin var, tüp bebeÄŸe hiç gerek yok” dedi ve “birazcık daha bekleyelim” dedi. 2006 yılında kanal filmi çektirdim, kanallarımın kapalı olduÄŸu tespit edildi ve hemen arkasından Laparoskopi ameliyatı oldum. Biraz daha bekledik…

Peki, bu bekleme süresinde hiç umutsuzluÄŸa kapıldınız mı?

Bekleme süresinde sürekli Ä°renbe’ye gidiyordum. Ben sürekli Refik Bey’e “Ne yapacağız doktor bey?”dediÄŸimde “Bekle biraz daha, bu iÅŸler sabır ister, anne olman önemli ama onun öncesinde sensin önemli olan” diyordu. Ama ben her gittiÄŸimde aÄŸlıyorum aÄŸlıyorum dönüyorum.

Refik bey tüp bebeÄŸin tutmama ihtimalini hatırlatıp, tutmazsa çok üzüleceksin, çocuk sahibi olman mutlaka önemli ama önemli olan senin ruh saÄŸlığın diyor bana. Yok dedim ben kesin kararlıyım, bu ay yapacağız artık dedim ama ben hüngür hüngür aÄŸlıyorum.          Tamam, Nur dedi, gel son bir kez kontrol edelim. Muayenede Refik Bey’in yüzünün rengi deÄŸiÅŸti, dedim ne oldu Refik Bey? Nur myom var bunu almamız lazım dedi. Hani dışarıdan, internetten duyuyoruz myom falan diye ama ne yapacağız ne edeceÄŸiz bilmiyoruz, panik olduk haliyle. Tabi çıktık dışarıya, Günlerden de cuma hiç unutmuyorum. O gün de Bursa’da yapmamız gereken bir iÅŸ var eÅŸimizle. Bugün günlerden Cuma, hazır olduÄŸun zaman gelirsin dedi. Ben pazartesi günü olsun dedim. Refik bey, ameliyat bu, hazır olman lazım, bir düÅŸün et falan dedi. Hayır dedim ben hazırım, siz müsaitseniz ben de müsaidim. Ne diye bekleyeceÄŸim. Çünkü süreç uzadıkça benim umutlarım tükeniyor, stresim artıyor, Daha da geriliyorum.

Ondan sonra Ocak ayının 29’u pazartesi girdik ameliyata ama benim ameliyatım moral olarak çok kötü geçti. Ben artık bütün 10–13 yılın bütün acısını çıkarmışım narkozun etkisiyle. Teknik olarak ameliyatım sorunsuzdu ve hızlı bir iyileÅŸme sürecinden sonra Refik Bey tamam Nur her ÅŸey çok güzel, önümüzdeki ay bebek olabilir dedi.

Ocak ayında ameliyat oldum, Åžubat’ın 18’inde adet gördüm. BeÅŸ karış suratla gittim oturuyorum. Refik Bey kapıdan içeri girdi. Ne oldu adet gördün galiba dedi. Nerden anladınız dedim. Yüzünden belli dedi. Refik Bey de bu arada eÅŸime bakıyor. EÅŸim de bütün yaÅŸadıklarımızdan ötürü endiÅŸeli, tedirgin.

EÅŸim sürekli, Nur yapma, kendini bu kadar strese sokma. Bak 15 yıl oldu biz evliliÄŸimizi kurtarmak için bu bebeÄŸi yapmayacağız. Denedik, yok çaremiz, uÄŸraÅŸma bu kadar çok, dedi. Ben ilerde ihtiyarlanıp bir köÅŸeye oturduÄŸumda acaba denese miydim demek istemiyorum. Son bir kez daha ben bunu deneyeceÄŸim, ne olursa olsun dedim.

Mart ayının onsekiziydi, adet gördüm ve hemen ertesi günü Ä°renbe’ye gittik yumurtalıklarda canlanma var mı yok mu bakılıyor. Refik Bey yine beni çok fazla düÅŸünüyor biliyorum. Nur dedi acaba bir ay daha beklesek mi yani yumurtalıklar biraz zayıf dedi. Dedim olacak, ben biliyorum. Ama bak üzülmeyesin dedi. Ä°nanın o sırada gözleri doldu. Ben aÄŸlarken gözleri doluyor Refik beyin, o duyguyu istesem de anlatamam. Hiç unutmam tokalaşıyoruz. Kendi elimi Refik Bey’in elinin üstüne koydum dedim hiç merak etmeyin ben baÅŸaracağım, hiç merak etmeyin bu sefer olacak. Dilek Hanım da ordaydı o da tamam dedi, olması için gereken her ÅŸeyi yaparız dedi.

Tüp Bebek tedavisine baÅŸladık, iÄŸneler, ilaçlar... bana hiç bir ÅŸey zor gelmiyor…. Aradan zaman geçti hep kardeÅŸim yanımda ve neden anlamıyorsun neden bu kadar inat ediyorsun doktor da söylüyor diyor. Annem de kayınvalidem de biz senin arkandayız ama önce sen gelirsin diyorlar. YeÄŸenim, teyze denemeden hiçbir ÅŸeyi bilemezsin canın ne yapmak istiyorsa onu yap dedi. Herkesten beklediÄŸim desteÄŸi ben dokuz yaşındaki yeÄŸenim Burak’tan gördüm. Atatürk’ün bir lafı var; “muhtaç olduÄŸun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”  benim de muhtaç olduÄŸum kudret dokuz yaşındaki Burak’ta mevcutmuÅŸ. Cevabım, tamam teyzem çok haklısın denemeden hiçbir ÅŸey bilemeyiz, kim ne derse desin biz bu yolda gidiyoruz oldu.

Yine kontrollerime gittiÄŸimde Refik Bey ve Nurettin Bey ortak konuÅŸarak trombofili testlerini yaptıralım dediler. Ben de peki dedim, ne gerekiyorsa yapalım dedik, çünkü tekrar aynı durumları yaÅŸamak istemiyordum…

Test sonuçlarında “MTHFR C667T Mutasyonu Homozigot” tanısı yani halk dilinde kanda pıhtılaÅŸma ile ilgili genetik sorun çıktı. Bu sonuca göre gebe kaldıktan sonra sürekli kan sulandırıcı iÄŸne tedavisi uygulandı.

KaybettiÄŸim üç bebeÄŸimin de kız olması, hep aklımı karıştırmıştı.

Yumurta toplama iÅŸlemi için 4 Nisan’a gün verildi, o günü hatta hiç unutmuyorum. Yumurta toplama iÅŸlemi yapıldı, Dilek Hanım hadi hayırlısı artık sıra bizde sen elinden geleni yaptın, hiç merak etme dedi. Siz hiç merak etmeyin dedim. Ben buraya sperm ve yumurta deÄŸil çocuklarımı bırakıp gidiyorum dedim. Biz sana embriyolarla ilgili haber vereceÄŸiz dediler. Sonradan eÅŸim anlattı bana, anestezi aldığım için sürekli Refik Bey, Refik Bey diyerek sayıklamışım… Sonra Refik Bey çok kızarmış hemen eÅŸimin elini tutup benim elimi tutmasını ve yanımda olmasını söylemiÅŸ…

O günle ilgili sonra yine eÅŸim doÄŸumdan sonra anlattı, biz yumurta toplama iÅŸlemi sonrası eve gittik haber bekliyoruz… Bir gün sonra akÅŸam eÅŸim bizlere hiçbir ÅŸey söylemeden Ä°renbe’nin önüne gidip “dayanın çocuklarım” diyerek binanın etrafında tur atmış…

Sonra haber geldi… dört embriyo döllenmiÅŸ dediler… ben bu haber üstüne Hülya KoçyiÄŸit gibi yataÄŸa koÅŸtum attım kendimi yataÄŸa hüngür hüngür aÄŸla aÄŸla aÄŸla

Pazartesi günü gelin dediler, transferi yapacağız. Dilek Hanım ve Refik Bey de aynı ÅŸekilde elimizden geleni yaptık transferiniz baÅŸarılı geçti, tutup tutmadığını anlamak için beklemekten baÅŸka yapacak bir ÅŸey yok dediler.

Siz hiç merak etmeyin dedim. Tutacak…..

 

Transfer yapıldıktan sonra zaman nasıl geçti?

Transfer yapıldıktan sonra 2 gün istirahat, sonrasında da normal hayatıma devam etmemi tavsiye ettiler.

Bu sefer oldu hiç ama hiç umutsuzluÄŸa kapılmadım öyle bir ÅŸey verdi ki Allah öyle bir kudret verdi ki bana. Ben aslında pimpiriÄŸimdir, mızmızımdır, evhamlıyımdır. Ama hiç evham olmadım, çok rahattım. 12 gün sonra biz yine kız kardeÅŸimle Ä°renbe’ye geldik gebelik testi için kanımı verdim. Allah’ım dakikalar geçmiyor saatler geçmiyor. O gün Ankara’da Cumhuriyet Mitingi vardı, herkes Ankara’ya gitmiÅŸ sadece Dilek Hanım var. Tüm ekip aslında öÄŸrenmiÅŸ haberi ama bana belli etmiyorlar. Sonra çıktık yukarıya Dilek Hanım nasıl söyleyeceÄŸiz bilmem dedi. Cümleye öyle baÅŸlayınca bir an olumsuz gibi algıladım ben. Sonra gözün aydın dedi. Ben sarılabilir miyim size diyerek atladım. Onunla artık biz kucak kucaÄŸa aÄŸla aÄŸla. Hemen Refik Bey’i aradım “ne yaptın kız sen” dedi. Valla dedim ne yaptıysak hep birlikte yaptık.

Bu tüp bebek sürecinde eÅŸinizin endiÅŸelerinden bahsettiniz. DiÄŸer aile fertleri, çevreniz,yakınlarınız nasıl yaklaÅŸtı konuya?

Bütün ailemin, tüp bebek tedavisinin zor olduÄŸunu düÅŸündüklerinden nasıl olacak diye korkuları, endiÅŸeleri vardı, özellikle de önceki üç bebekten ötürü. Ama herkes tek tek kararı bana bıraktı. "Neye karar verirsen ver her türlü arkandayız." dediler. Annem özellikle çok yardımcıydı. Çünkü hamileliÄŸim sürecinde kanamalarım oldu. O dönemlerde yanımdaydı. Onlar olmasaydı baÅŸaramazdım.

Hamilelik süreci nasıldı? Hiç zorluk çektiniz mi?

Hamile kaldım ama her ÅŸey bitmedi. Bu arada kan sulandırıcı iÄŸne tedavisi devam etti. Daha büyük bir süreç baÅŸladı. Acaba bu gebeliÄŸim de diÄŸerleri gibi mi olacak diye endiÅŸeleniyordum. Her hafta testler yapılıyordu, sonra Refik bey 15 günde bir gelebilirsin dedi. Ben dedim her gün gelmeye razıyım yeter ki bir ÅŸey olmasın. Hala o günleri çok özlüyorum. Hani herkes acele eder ya benim çocuÄŸum olsun hemen kucağıma alayım. Bende hiç öyle bir ÅŸey yoktu. Bir daha hamilelik süreci yaÅŸayamayabilirim diye her ÅŸeyi doya doya yaÅŸayayım dedim. Allah da bunu nasip etti. O kadar rahattım ki ben orada, eÅŸim de öyle. EÅŸimin rahatlığı beni rahatlatıyordu. Her ikimiz için öyle. Hani bir insan kardeÅŸinin evini benimser. Eve girince çantasını bir köÅŸeye bırakıp girer ya. Ben de o kadar rahattım Ä°renbe’de…

HamileliÄŸin sonlarına doÄŸru zorlanmaya baÅŸladım biraz. Kan pıhtılaÅŸması sorunu ile alakalı olarak moralim bozulmaya baÅŸladı.  Refik Bey ve Nahide hemÅŸire o sırada bana çok destek oldu. Zaten bu hamileliÄŸim boyunca ben ona, o bana sürekli destek olduk. “Nur, bak buraya kadar sen geldin. Senden daha kötü durumda olan hastalarımız da var. Sana ilk baÅŸlarda hatırlarsan ben hiç ÅŸans vermemiÅŸtim yumurtalıklarından dolayı. Buna raÄŸmen sen bu iyi niyetinle buralara kadar gelmiÅŸken bu moralini koruyarak devam edersen yarışı kazanacaksın. Åžimdi bırakırsan her ÅŸey gidecek” dedi. Ben o dönemde ölen kızımla alakalı bir sürü kâbus görüp moralim bozuluyordu. Gidiyorum, Refik Bey’e de anlatıyorum. “Bak beni çok etkiliyorsun, sen bu rüyaları gördükçe, senin moralin bozuldukça benimki de bozuluyor. Yapma böyle, bu zamana kadar sen inanarak geldin buralara, bana sen güç verdin. Åžimdi de yapma böyle ÅŸeyler. Sen bir topraksın. Ne kadar saÄŸlıklı, sıhhatli, verimli bir toprak olursan elindeki çiçeÄŸe o kadar güzel bakarsın" dedi. Gerçek anlamda bir sözüyle insanın hayatını tamamen deÄŸiÅŸtirebiliyor.

Bunca yıllık bekleme sürecinden sonra anne oldunuz. Nasıl gidiyor annelik?

Herkes benden "Hiç uyuyamıyorum, çocuk çok aÄŸlıyor" dememi bekliyor ama ben diyorum ki; hayat o kadar güzelmiÅŸ ki, ben bundan önce anlık yaşıyormuÅŸum. Bir yere gidince, bir ÅŸey

alınca, birini görünce mutlu oluyormuÅŸum. Ama ÅŸimdi mutluluk her daim.

Bunca yaÅŸanılan olumsuzluklardan ve geçen yıllardan sonra bir yavrunuz olmuÅŸ. Evhamlı bir yapınız olduÄŸunu da söylediniz. Hiç korkmuyor musunuz Tahir'e karşı çok

korumacı olmaktan ya da onu şımartmaktan?

Aslında çok korkuyorum. Elimden geldiÄŸi kadar daha rahat olmaya çalışıyorum. Gerçekten normal bir çocuk olduÄŸunu düÅŸünüyorum. DiÄŸer çocuklardan farkı yok.

Vakit ayırdığınız için çok teÅŸekkürler. Tahir’le mutlu ve saÄŸlıklı yıllar geçirmeniz dileÄŸiyle.

Biz öncelikle baÅŸta Refik Bey’e, bu süreçlerde hep yanımda olan ve desteÄŸini esirgemeyen Nahide HemÅŸire’ye ve Ä°renbe ekibine çok teÅŸekkür ediyoruz. Ä°renbe’yi anmadığımız bir gün bile geçmiyor açıkçası. Çok minnettarız. 

  • Gönderiyi PaylaÅŸ